top of page
pngtree-aesthetic-blue-purple-watercolor-abstract-tomographic-background-image_888490_edit

SEANS ÖNCESİNDE...

ÇOCUK GÖRÜŞMELERİNDE BAŞLANGIÇ
ÖZEL EĞİTİM GÖRÜŞMELERİNDE BAŞLANGIÇ

Mika Psikoloji’de çocuk psikoterapisi süreci ebeveyn görüşmeleri ile başlar. Ebeveynler ile yapılan ilk görüşmede, şu anda destek ihtiyacı olan durum ve çocuğun bugünkü yaşına gelene kadar ki hamilelik ve doğum ile başlayan gelişimsel öyküsü üzerine detaylıca görüşülür.

Çocuğun ruhsal durumunu anlamak adına iki seans ruhsal değerlendirme gerçekleştirilir. Öğrenme ve dikkat becerilerinin değerlendirilmesi gerekli ise daha sonra süreç içerisinde uygun araçlar kullanılarak yapılır. Değerlendirme seanslarından sonra ayrı bir ebeveyn görüşmesi yapılarak çocuğun şu an içinde bulunduğu güçlükler, ruhsal dinamikler, aile içinde çocuğun desteklenmesine dair tutumlar ve psikoterapi ihtiyacı üzerinden detaylı bir geri bildirim verilir. 

Eğer çocuğun deneyimlediği sorun daha akut ise ilk ebeveyn görüşmesinden sonra psikoterapiye başlanır, üç seans sonrası için tekrar ebeveyn görüşmesi planlanır. Çocuklarla psikoterapi süreci değerlendirme seanslarından sonra haftada bir veya iki olarak düzenlenir. Gerekli durumlarda sürece psikiyatriste yönlendirme yapılarak birlikte çalışılır. 

Mika Psikoloji’de özel eğitim süreci, çocuk ve ebeveynin birlikte katıldığı ilk görüşme ile başlar. İlk görüşmede, hamilelik, doğum ve takip eden süreçte çocuğun izlediği gelişim süreçleri hakkında bilgi alınır. Buna ek olarak, bugün yaşanan sorun ve destek ihtiyacı üzerine detaylı olarak görüşülür.

Sonraki görüşmelerde ise, çocuğun gelişimini daha detaylı değerlendirmek ve onu daha iyi tanıyabilmek amacıyla, çocukla baş başa 2-3 görüşme yapılır. Bu görüşmelerdeki öncelikli hedefimiz, çocukla ilişki kurmak ve onu anlamaya çalışmaktır.

Sonrasında ise, çocuğun ihtiyacına bağlı olarak gerekli standardize testler uygulanır. Çocuğun test alamadığı, direnç gösterdiği ya da test alabilmek için yeterli davranışsal uyumu gösteremediği hallerde ise, performans alımı sayesinde çocuğun, güçlü, zayıf ve gelişmekte olan beceri alanları tespit edilir. Çocuğun, eğitimsel, davranışsal ve duygusal alandaki ihtiyaçları bize hedeflerimizi belirlemede yol gösterir.

Değerlendirme seanslarının ardından, tespit edilen durum ve çocuğun ihtiyaçları ile ilgili aileye geri bildirim verilir. Çocuğun ihtiyacına bağlı olarak haftada bir, iki ya da bazı durumlarda daha da yoğun olacak şekilde seans gün ve saatleri düzenlenir ve çalışılmaya başlanır. Gerekli durumlarda, çocuk ve ailesini, çocuk ve ergen psikiyatristi, nöroloji uzmanı, dil ve konuşma terapisti gibi ilgili uzmanlara da yönlendirme yapılır.

 

ERGEN GÖRÜŞMELERİNDE BASLANGIÇ
AİLE /ÇİFT GÖRÜŞMELERİNDE BAŞLANGIÇ

Ergenlerle psikoterapi süreci, ergenlik dönemindeki bireyin yaşına ve gelişim sürecine göre bireysel görüşme ile ya da ailenin katılımı ile yapılan ilk görüşmeyle başlar. Ergen birey ve ailesi ile yapılan görüşmelerde; şu andaki başvuru sebepleri ve çocukluk dönemine dair bilgiler alınarak başlanır. Bireyin ruhsal durumunun değerlendirildiği değerlendirme görüşmeleri ile devam eder.

Değerlendirme görüşmelerin ardından ergen bireye ve ailesine yapılan geribildirim seanslarından sonra sürecin nasıl devam edeceğine dair bir yol haritası belirlenir. Ergen bireyler terapiye kendi istekleriyle başlayabildikleri gibi terapi aileleri tarafından talep edilir. Bu noktada önemli olan kısım, ailenin ergene problemin merkezi olduğu mesajını vermemesidir.

”Şu sıralar iletişim kurmakta bazı zorluklar yaşıyoruz. Birbirimizi daha iyi anlamamız daha iyi iletişim kurabilmemiz adına bir araştırma yaptık. Gençler ve aileleri arasındaki zorluklara destek veren bir uzman bulduk ve görüşmeye karar verdik. Senin de bizimle birlikte olmanın, yaşadığımız bu zorlukları anlamamıza ve çözüm bulmaya yardımcı olacağını düşünüyoruz.” gibi bir açıklama ile gelmelerini önemli buluyoruz.

Terapi sürecinin ne kadar süreceği ise, ailenin başvuru sebebine, ergenin ve ailesinin psikoterapi sürecine açıklığına ve iş birliğine bağlı olarak belirlenir.

İlk seans terapörik süreçlerin tamamında olduğu gibi daha çok anlamaya ve tanımaya yöneliktir. Çift ve aile terapisinde ilk seansa çiftin birlikte katılması tercih sebebidir. Yetişkin bireysel terapide ise haliyle danışan seansta terapist ile yalnız olacaktır. Ancak bilinmektedir ki danışanlar seansa kendileri için pek çok kıymetli ötekini taşımaktadır duygusal olarak. Bu açıdan bakıldığında çift/aile terapisi ile bireysel terapinin pek çok kesiştiği alan vardır.

İlk seansta ilişki dinamikleri, bireysel öykülerinin ana hatları, ilişkilerinin öyküsü, hassasiyet alanları ve yaşanmış zorlu yaşam olaylarının ya da sağlık sorunlarının olup olmaması gibi temalar üzerinden geçilir. Devam eden süreçte daha derinlemesine ele alınacak bireysel ve ilişkisel faktörler hakkında fikir sahibi olunması sürecin nasıl ilerleyeceği ile ilgili yardımcı olması bakımından önemlidir. 

Terapist bazen bazı sorular sorarak, bazen ise sadece danışanın/danışanların anlattıklarını dinleyerek bu önemli alanlarda bilgi edinmeye çalışır. Seans içerisinde tüm bu konuşma ve soru akışında elbette danışan istediği bilgileri istediği kadar verecektir. Bu bilgileri iletme tasarrufu danışana aittir. Danışan hazır hissettiğinde bazı temalara girecektir. Bu noktada terapist danışanın hızına eşlik edecek ve aktarmak istediklerine saygı gösterecektir.

Tüm bunlar ile beraber elbette danışanlar ile terapistin ilk karşılaşma anında terapötik süreç de başlar. Danışanlar ile terapist terapötik bir işbirliğinin ilk adımını attıkları yer ilk seanstır. Terapist danışanların terapi sürecinden beklentilerini öğrenmeye çalışır ve kendisinin onlara nasıl yardımcı olabileceği hakkında bilgi verir. İlk seans içerisinde seansların sıklığı, bir seansın süresi, iptal ve erteleme yapmanın uygun yolları, acil durumlarda nasıl iletişime geçileceği gibi terapötik çerçeveyi tanımlayan konular da ele alınır.

 

bottom of page